Antalya’da arıcılar kara kovanlarını yüksek kısımlardaki yaylalara çıkardı

Antalya‘da arıcılar kara kovanlarını yüksek bölümlerdeki yaylalara çıkardı

Balların siparişi yaylaya çıkmadan evvel alınıyor, yok satıyor

Fenni arıcılığın gelişmesi ve yayılması ile birlikte kara kovan bal üretimi geleneği yok oluyor

ANTALYA – Antalya’da bal üreticileri, havaların ısınmasıyla bir arada arı kovanlarını Akseki bölgesindeki yaylalara çıkarmaya başladı.

“Yarım asırdır arıcılık yapan Ahmet Arıcı”

Antalya’nın Akseki ilçesinde soy isimlerini de arıcılıktan alan ve 50 yıldır arıcılık yapan üçüncü nesil arıcı Ahmet Arıcı, atadan kalma 80 yıllık kara kovanlarını her yıl olduğu üzere Antalya’nın Akseki ilçesindeki bin 960 metre yükseklikteki meşhur Çimi Yaylasına çıkardığını söyledi. Dedesinden kalma 80 yıllık tarihi kara kovanlarda 50 yıldır bal ürettiğini ve tıpkı vakitte bir geleneği de devam ettirdiğini söyleyen Arıcı, “Kara kovan balı çok değerlidir. Doğaldır. Üretilen kara kovan balı için siparişler yaylaya çıkmadan evvel alınıyor. Yıl boyunca ise en fazla 4 kilogram üretilebiliyor” dedi.

“Kara kovan sayısı azaldı”

Atalarından kalan kara kovanların çok değerli olduğunu, fenni arıcılığın gelişmesi ve yayılması ile birlikte yöre kültürünün bir modülü olan kara kovan bal üretimi geleneğinin de yok olmaya başladığını dikkat çeken Arıcı, “”Babam ve dedelerimiz hayatlarını arıcılık yaparak geçirdiler. Bizim çocukluğumuzda 200’den fazla kara kovanları vardı. Kara kovanlar bize atalarımızdan kalan bir yadigardır. Kendim hobi olarak yapmama karşın 200 civarında kovanım var. Bu kovanlardan 80 tanesi dedemden kalan kara kovanlardır. Evvelden Çimi Yaylası’na binlerce kara kovan konurdu. Kara kovan sayısı giderek azalıyor. Yeni kuşak fenni arıcılığa yöneldi” diye konuştu.

“Çimi Yaylasında 2 bine yakın çiçek tipi olduğu biliniyor”

Çimi Yaylası’nda yapılan araştırmalarda yaklaşık 2 bine yakın çiçek çeşidi olduğunun altını çizen Arıcı, “Biz buraya ilkbaharda çıktığımızda rengarenk çiçekler doğayı süslemektedir. Burası yaklaşık 2 bin metre rakımlıdır. Buranın her tarafı doğaldır. Burada ekili alan yoktur. En yakın ekili alan 17 kilometre Akseki bölgesindedir. Her yerde doğal organik bal satılıyor fakat burada hiç ekim dikim yapılan bir yer olmadığından büsbütün her şey doğal ve organiktir. Beşerler bu şuurla burada organik bal üretmektedir. Balın her türlü kedere dermandır. Bal şifadır. Sıhhat için üretilmektedir. Biz o niyetle arıcılık yapıyoruz. Bal alan vatandaşlar çok güvendiği insanlardan bal almalıdır. Dünyada en hoş besin budur” diye konuştu.

Ahmet Arıcı, kara kovanı ise şöyle tanım etti:

“Top kovanın içinde hazne dediğimiz kısım vardır. Önüne 7 tane petek koyuyoruz. O kışın kendisine kalıyor. Arı onu kışın yedikten sonra arı kendi doğal eserini geriye yanlışsız yapmaya çalışır. Yalnız makul bir vakte kadar içinde yavru yapar. O yavrunun içinde kabuk bırakıyor. Sır dediğimiz olay odur. Temel orjinal olan bu baldır. Yılda 2 yahut 3 kilogram, en fazla 4 kilogram kadar bal oluyor. Gerçek bal dediğimiz budur. Şifadır. Bunların dışını özel çamurla sıvarız. Bakımı epey zordur. Her şey doğaldır. İçindeki petekler her şey tabiattan gelen eserlerle yapılmıştır” diye söz etti.

Çimi Yaylası’nda üretilen balın özelliğini anlatan Arıcı, “Akseki’nin Çimi Yaylası’nın özelliği, şalba otu, sütleğen ve geven bitkisinin balı birleşimi. Bu bitkiler birleşince balın kalitesi ortaya çıkıyor. İşte bu üçlü birleşince Çimi Yaylası’nın lezzetli kaliteli balı oluşuyor” diye konuştu.

“Arıcılığı çocuk yaşlarda öğrendim”

75 yaşındaki Hasan Arıcı, Arıcılığın dedelerimizden kalma olduğunu ve üçüncü nesil arıcı olduğunu söyledi. Geçmiş yıllara nazaran bu yılki beklentilerinin çok daha uygun olduğunu anlatan Arıcı, “Son iki yıldır mevsimlerden ötürü bal alamadık. Arıcılığı çocukluk yıllarımda öğrendim. 20 kovan arım var. Elde ettiğim balın gereksinimim kadar olanı alıp, fazlasını ise satıyorum. Bizim Çimi Yaylasının balı hiçbir vakit pazara çıkmaz. Her vakit siparişi kovandan çıkmadan alıyoruz. Burası bin 750 rakımındadır. Çimi Yaylasında bitki örtüsü hayli fazladır. Sütleğen, keven, şalba üzere çok kıymetli bitkiler var. Yüksek kısımlarda binlerce bitki çeşidi var. Saha çok geniş” dedi.

“Doğa canlı. Beklentimiz geçtiğimiz yıllara nazaran yüksek”

Arı kovanlarını her yıl olduğu üzere 1970 rakımlı Çimi Yaylasına birebir noktaya koyduklarını anlatan Arıcı, “Mayıs sonu üzere arılarımızı yayladaki yerlerine getirdik. Bahar yağmurları epey âlâ geçti. Tabiatta bitkiler canlı. Çiceklerin biri geçerken, bir başkası açıyor. Geçen son iki yıla nazaran bu yıl beklentimiz çok fazla. İnşallah hava kaidelerinde bir aksilik olmazsa düzgün bal alacağız” şeklinde konuştu.

About The Author

admin

See author's posts